Tiyatro Zamanı yeni yazarlarından Cansu Aydın, bu sezon izlediği oyunları ve yorumlarını siz Tiyatro Zamanı takipçileri ile paylaşacak. Yazarımız bu incelemesinde sizlerle "Aşk Delisi" oyununu paylaşıyor olacak.
Gitmekle kalmak arasında bir aşk: Aşk Delisi
Aşk Delisi Oyun Atölyesi’nde 7 Ocak'tan bu yana sahneleniyor. Shepard tarafından yazılmış oyunun çevirisi Haluk Bilginer'e ait. Oyuncu Kadrosunda ise: Pınar Çağlar Gençtürk, Berk Hakman, Beyti Engin ve Avni Yalçın bulunuyor.
Bu hikâye Eddie ve May'ın tutkulu ve gelgitli aşkının bütün çaresizliklere rağmen birbirlerinden gidemeyişlerinin hikayesi… Giderken vurdumduymaz, kalınca hırçın.. Çaresiz ve yalnız… Gitmenin bilinçaltındaki doğruluğuna karşı duran kalbin kalmaktaki ısrarının hikâyesi aynı zamanda… Aşklarını bir sır baltalıyor iki aşığın. O sırrın temsili toplumsal normlar ve o normların oyundaki temsili bilinçaltında aşkın engeli olan yaşlı adam.
Oyun boyunca bu birbirlerinden kopamayan iki aşığın hikâyesine Freudyen bir yaklaşım söz konusu. Duygusal gelgitler yaşayan Eddie ve May'ın bu çekişmeli tutkuya nasıl bir girdaba sürüklenir gibi sürüklendikleri anlatılırken geçmişten gelen sırrın yaşamlarına etkilerini, durumlarını anlatan sembolik psikanaliz tasvirler mevcut.
Toplumsal- Ahlaki Çerçevenin Dışında Bir Aşk Delisi
Başlangıçta tutkulu- aşkı gelgitli bir çiftin ilişkisine tanık oluyor gibi dursa da sonrasında hikaye ilerledikçe başlangıçtaki gelgitli ilişkinin sebebini yalın bir şekilde öğreniyoruz. Oyunun aslında doruk noktası bu durum oluyor. Öğrendiğimiz bu gerçek sonrasında hikayeyi başka bir gözle izliyoruz.
Oyunun başında May ve Eddie ilişkinin bir özetini görüyoruz. İlk bakışta birbirlerinden ayrılamayan hararetli ve tutkulu bir çifti izlerken sonrasında Yaşlı Adam'ın ( Avni Yalçın) hikâyenin izleyeni halinden öznesi konumuna geçmesiyle karmaşık bir hal alıyor.
Aşk Delisi, psikolojik okumalarla izlenmesi gereken bir oyun. Olay örgüsünden ve ilerleyişten çok karakterlerin hikâyelerine ve davranışlarının altındaki psikolojik atıflar ön plana çıkıyor. Seyirciye bir sürpriz yapmaktan çok kafa karıştırmayı, düşündürmeyi ve sorgulamayı yeğliyor.
Ana hikayeye dair geçmiş ipuçlarından, oyun esnasında karakterin verdiği tepkilere kadar hikaye açıldıkça psikanaliz yorumlamalara açık bir hal alıyor. Bir aile hikayesinin bir aşk hikayesiyle iç içe geçmiş halini izliyoruz.
Berk Hakman ve Pınar Çağlar Gençtürk karakterlerinin geçmişte fiksasyon yaşamış hallerini başarıyla canlandırıyor. Birbirlerine yaklaşırken seyirciye geçen tutku, yaşanmış ve öğrenilmiş çaresizliklerin verdiği öfkeli hal, ebeveynlerden intikam alma tutkusu her biri başarıyla geçen hisler. Yıpranmış ve çaresiz bir kadının hırçınlığını yalın bir oyunla bizlere sunan Pınar Çağlar Gençtürk çok başarılıydı. Avni Yalçın'ın oynadığı yaşlı adam karakterinin metinle örtüşen oyunu hayranlıkla izlenesi bir performans sergiliyor. Karakterin bir bilinçaltı engeli hissine kapılarak halüsinasyon olduğunu düşünmek mümkün.
Ekranlardan aşina olduğumuz, sinemada Tepenin Ardı filmindeki doyurucu oyunculuğu ile hafızalarda kalan Berk Hakman, oyunun ritmi ve akan yönüydü. Eddie karakterinin asi, çaresiz, aşık ruh hali ses tonundan seyirciye ayrı bir kanal açıyor gibiydi.
Aşk Delisi, yoğun bir duygu girdabıyla açık bir zihin dehlizlerini aynı anda hedef alıyor ve seyircisine duygusu yoğun, oyunculukları doğal, gerçekçi ve güçlü metniyle seyir zevki sunuyor.

Gitmekle kalmak arasında bir aşk: Aşk Delisi
Aşk Delisi Oyun Atölyesi’nde 7 Ocak'tan bu yana sahneleniyor. Shepard tarafından yazılmış oyunun çevirisi Haluk Bilginer'e ait. Oyuncu Kadrosunda ise: Pınar Çağlar Gençtürk, Berk Hakman, Beyti Engin ve Avni Yalçın bulunuyor.
Bu hikâye Eddie ve May'ın tutkulu ve gelgitli aşkının bütün çaresizliklere rağmen birbirlerinden gidemeyişlerinin hikayesi… Giderken vurdumduymaz, kalınca hırçın.. Çaresiz ve yalnız… Gitmenin bilinçaltındaki doğruluğuna karşı duran kalbin kalmaktaki ısrarının hikâyesi aynı zamanda… Aşklarını bir sır baltalıyor iki aşığın. O sırrın temsili toplumsal normlar ve o normların oyundaki temsili bilinçaltında aşkın engeli olan yaşlı adam.
Oyun boyunca bu birbirlerinden kopamayan iki aşığın hikâyesine Freudyen bir yaklaşım söz konusu. Duygusal gelgitler yaşayan Eddie ve May'ın bu çekişmeli tutkuya nasıl bir girdaba sürüklenir gibi sürüklendikleri anlatılırken geçmişten gelen sırrın yaşamlarına etkilerini, durumlarını anlatan sembolik psikanaliz tasvirler mevcut.
Toplumsal- Ahlaki Çerçevenin Dışında Bir Aşk Delisi
Başlangıçta tutkulu- aşkı gelgitli bir çiftin ilişkisine tanık oluyor gibi dursa da sonrasında hikaye ilerledikçe başlangıçtaki gelgitli ilişkinin sebebini yalın bir şekilde öğreniyoruz. Oyunun aslında doruk noktası bu durum oluyor. Öğrendiğimiz bu gerçek sonrasında hikayeyi başka bir gözle izliyoruz.
Oyunun başında May ve Eddie ilişkinin bir özetini görüyoruz. İlk bakışta birbirlerinden ayrılamayan hararetli ve tutkulu bir çifti izlerken sonrasında Yaşlı Adam'ın ( Avni Yalçın) hikâyenin izleyeni halinden öznesi konumuna geçmesiyle karmaşık bir hal alıyor.
Aşk Delisi, psikolojik okumalarla izlenmesi gereken bir oyun. Olay örgüsünden ve ilerleyişten çok karakterlerin hikâyelerine ve davranışlarının altındaki psikolojik atıflar ön plana çıkıyor. Seyirciye bir sürpriz yapmaktan çok kafa karıştırmayı, düşündürmeyi ve sorgulamayı yeğliyor.
Ana hikayeye dair geçmiş ipuçlarından, oyun esnasında karakterin verdiği tepkilere kadar hikaye açıldıkça psikanaliz yorumlamalara açık bir hal alıyor. Bir aile hikayesinin bir aşk hikayesiyle iç içe geçmiş halini izliyoruz.
Berk Hakman ve Pınar Çağlar Gençtürk karakterlerinin geçmişte fiksasyon yaşamış hallerini başarıyla canlandırıyor. Birbirlerine yaklaşırken seyirciye geçen tutku, yaşanmış ve öğrenilmiş çaresizliklerin verdiği öfkeli hal, ebeveynlerden intikam alma tutkusu her biri başarıyla geçen hisler. Yıpranmış ve çaresiz bir kadının hırçınlığını yalın bir oyunla bizlere sunan Pınar Çağlar Gençtürk çok başarılıydı. Avni Yalçın'ın oynadığı yaşlı adam karakterinin metinle örtüşen oyunu hayranlıkla izlenesi bir performans sergiliyor. Karakterin bir bilinçaltı engeli hissine kapılarak halüsinasyon olduğunu düşünmek mümkün.
Ekranlardan aşina olduğumuz, sinemada Tepenin Ardı filmindeki doyurucu oyunculuğu ile hafızalarda kalan Berk Hakman, oyunun ritmi ve akan yönüydü. Eddie karakterinin asi, çaresiz, aşık ruh hali ses tonundan seyirciye ayrı bir kanal açıyor gibiydi.
Aşk Delisi, yoğun bir duygu girdabıyla açık bir zihin dehlizlerini aynı anda hedef alıyor ve seyircisine duygusu yoğun, oyunculukları doğal, gerçekçi ve güçlü metniyle seyir zevki sunuyor.

Cansu Aydın - @cansuydn
0 yorum:
Yorum Gönder