Tiyatro Zamanı yazarlarından Qelender Memmedli, bu sezon izlediği oyunları ve yorumlarını siz Tiyatro Zamanı takipçileri ile paylaşmaya devam ediyor. Yazarımız bu incelemesinde sizlerle Shakespeare'in Bütün Eserleri - Hafif Kısaltılmış oyununu paylaşıyor olacak.
Tiyatro tarihine dönüp baktığımız zaman, Yunan kültürünün milattan önceki hallerine doğru uzandığını ve bu dönemlerde ilk tiyatroların, tiyatro şenliklerinin kurulduğu görülmektedir. Tiyatro her zaman toplumun bir nevi şahsına münhasır bir şekilde yaptığı özeleştiri mahiyyetinde bir yaklaşımı olmuştur.
Zaman içerisinde gelişimini sağlayan Tiyatro, zamanın soyutluğunun içinde gelişimini evrelerle daha da ilerletmiştir.
Roma Tiyatrosu bir Yunan Tiyatrosundan bir suret olduğu gibi, sonraki aşamalarda, daha da çizgileri ve sanatsal boyutu keskinleşmeye ve belirginleşmeye başlamıştır. Gel gelelim, tarihin arka odasını kurcaladığımızda, buralarda da insanların ilgi alanlarında, normal olmayan bir dağılım söz konusu olduğu ve ilginin böyle etkinliklere düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Modern ve PostModern devirlerde ise Tiyatroların belli bir kesimi varlığını idame ettirmek için anlamsız bir şekilde daha kolay anlaşılabilme savaşına girmişlerdir. Bu uğraşı filmlerde, kitaplarda, yazılarda, makalelerde de gözlemlemek mümkündür.
Yönetmenler ve oyuncular, duygudan ziyade fikrin anlaşılmasına kendilerini kaptırdıklarından, Çağdaş Tiyatro anlayışı ile kendi perspektiflerinden, kendilerine göre yorum yapmaya başlamışlardır. Sonuç taklitleri doğurduğu gibi, taklitler de zaman içerisinde asıl olanı tahrip etmeye yüz tutmuştur.
İşte gittiğim “Shakespeare`in Bütün Oyunları- Hafif Kısaltılmış” oyununun da temel amacı, bu gerçekleri insanlara onların anlayacağı dilden anlatmak oldu. Çok ince dokunuşlarla, ufak çarpıtmalarla, gerçekten de bakış açımızı değiştirme mümkün olabiliyormuş. Aslında hayatın kendisi de bu tarz çarpıtmaların ve yanılgıların toplamından ibarettir. Bizler gördüklerimize yorum yaparız. Bu oyun ise bize göremediklerimizi anlatmaya çalışmaktadır. Bunu mizahi bir dille yapmak ise çok da kolay olmasa gerek. Katılan bütün insanların güldüğü ve eğlendiği, komik bir oyundu. Bence kesinlikle kaçırmamanız gerekir.
“Borusan Oto Dolmabahçe Sahne”de gösterime çıkan oyun, Kemal Başar yönetiminde, Kemal Erdurak, Mesut Yılmaz, Kerem Muslugil`in oyunculuğuyla izleyicinin beğenisine sunuldu...
“Çağdaş Tiyatro Budur!”
Yazanlar: Adam Long, Daniel Singer, Jess Winfield
Çeviren: Leyla Özgüler - Kalender
Yöneten, Dramaturji, Işık Tasarımı: Kemal Başar
Koreografi: Alpaslan Karaduman
Kostüm Tasarımı: Berna Yavuz
Yönetmen Yardımcısı: Shyqyri Caushaj, Çağlar Polat
Oyuncular: Kemal Erdurak, Mesut Yılmaz, Kerem Muslugil
Tiyatro tarihine dönüp baktığımız zaman, Yunan kültürünün milattan önceki hallerine doğru uzandığını ve bu dönemlerde ilk tiyatroların, tiyatro şenliklerinin kurulduğu görülmektedir. Tiyatro her zaman toplumun bir nevi şahsına münhasır bir şekilde yaptığı özeleştiri mahiyyetinde bir yaklaşımı olmuştur.
Zaman içerisinde gelişimini sağlayan Tiyatro, zamanın soyutluğunun içinde gelişimini evrelerle daha da ilerletmiştir.
Roma Tiyatrosu bir Yunan Tiyatrosundan bir suret olduğu gibi, sonraki aşamalarda, daha da çizgileri ve sanatsal boyutu keskinleşmeye ve belirginleşmeye başlamıştır. Gel gelelim, tarihin arka odasını kurcaladığımızda, buralarda da insanların ilgi alanlarında, normal olmayan bir dağılım söz konusu olduğu ve ilginin böyle etkinliklere düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Modern ve PostModern devirlerde ise Tiyatroların belli bir kesimi varlığını idame ettirmek için anlamsız bir şekilde daha kolay anlaşılabilme savaşına girmişlerdir. Bu uğraşı filmlerde, kitaplarda, yazılarda, makalelerde de gözlemlemek mümkündür.
Yönetmenler ve oyuncular, duygudan ziyade fikrin anlaşılmasına kendilerini kaptırdıklarından, Çağdaş Tiyatro anlayışı ile kendi perspektiflerinden, kendilerine göre yorum yapmaya başlamışlardır. Sonuç taklitleri doğurduğu gibi, taklitler de zaman içerisinde asıl olanı tahrip etmeye yüz tutmuştur.
İşte gittiğim “Shakespeare`in Bütün Oyunları- Hafif Kısaltılmış” oyununun da temel amacı, bu gerçekleri insanlara onların anlayacağı dilden anlatmak oldu. Çok ince dokunuşlarla, ufak çarpıtmalarla, gerçekten de bakış açımızı değiştirme mümkün olabiliyormuş. Aslında hayatın kendisi de bu tarz çarpıtmaların ve yanılgıların toplamından ibarettir. Bizler gördüklerimize yorum yaparız. Bu oyun ise bize göremediklerimizi anlatmaya çalışmaktadır. Bunu mizahi bir dille yapmak ise çok da kolay olmasa gerek. Katılan bütün insanların güldüğü ve eğlendiği, komik bir oyundu. Bence kesinlikle kaçırmamanız gerekir.
“Borusan Oto Dolmabahçe Sahne”de gösterime çıkan oyun, Kemal Başar yönetiminde, Kemal Erdurak, Mesut Yılmaz, Kerem Muslugil`in oyunculuğuyla izleyicinin beğenisine sunuldu...
“Çağdaş Tiyatro Budur!”
Yazanlar: Adam Long, Daniel Singer, Jess Winfield
Çeviren: Leyla Özgüler - Kalender
Yöneten, Dramaturji, Işık Tasarımı: Kemal Başar
Koreografi: Alpaslan Karaduman
Kostüm Tasarımı: Berna Yavuz
Yönetmen Yardımcısı: Shyqyri Caushaj, Çağlar Polat
Oyuncular: Kemal Erdurak, Mesut Yılmaz, Kerem Muslugil

Qelender Memmedli - @Qelender_M
0 yorum:
Yorum Gönder