728x90 AdSpace

19 Eylül 2015 Cumartesi

Hayatıma Yön Veren "Şey"

Tiyatro Zamanı Ailesi olarak, yeni yayın döneminde inceleme yazılarımız ile sizler olacağız. İlk inceleme yazımızın yazarı Öykü Deniz Çam.


Tiyatro…Yaygın bir deyişle ; insanı,insana,insanla, insanca anlatma sanatıdır.İşte bu yedi harfli kelime ilk olarak Eski Yunanistan’da doğmuştu. Tiyatro, Yunanca  “theatron” yani "görme yeri" sözcüğünden gelmekteydi. O çağdaki gelişmişlik düzeyine bakılırsa henüz tiyatro edebiyatı yoktu.Genellikle doğaçlamaya dayalı, ” agora (alan)” adı verilen meydanlarda oynanmıştı.Bu dönemde günümüzde devamlılığını sürdüren oyunculuk anlayışı ne yazık ki yoktu.Doğaçlamalarda ifade edilen duygular oyuncuların ellerinde tutup,yeri geldiğinden yüzlerine koydukları maskelerle belirtilirdi.İşte bu yüzden bugün tiyatronun simgesi haline gelen, gülen ve ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır.

İlerleyen dönemlerde 15-16 yüzyılları arasında William SHAKESPEARE’ın ön planda olduğu dönemlerde tiyatro yaygın bir eğlence biçimi halini almıştı ki bu durumu Shakespeare’nin en güzel eserlerinde görmekteyiz.Romeo ve Julietten,Hamlet’e Hamletten Macbeth’e, bir çok oyunla ve birçok tiradıyla adeta hafızalara kazınmıştı.Bırakın 16 yüzyılı  21. yüzyıl da Hamlet’in “Olmak ya da olmamak; bütün mesele bu” diye başlayan tiradını ya da Romeo ve Juliet’ten “Ah Romeo neden Romeo’sun sen? “ tiradını da bilmeyen yoktur efendim.


Günümüz tiyatrosuna doğru ilerlersek modern tiyatroya damgasını vuran isimlerden biri de Konstantin Stanislavski olmuştu.Oyunculuk kuramını geliştirmekle beraber gerçekçi akıma da yön veren kendisiydi.Tiyatro adım adım gelişmeye devam ederken müzikli ve müziksiz türleri de ortaya çıkmıştı.Trajedi,komedi,opera,pandomim,drama,tuluat
müzikal,bale ve daha birçok farklı tür ve bu türler ile yazılıp oynanmış bir çok oyun…


Başta dünyanın en büyük tiyatro yazarlarından Shakespeara,Çehov,Moliere,Racine,Goethe,Schiller...Dünya Edebiyatında olup tiyatroya gönül vermiş,tiyatroyu  bugünlere getirmiş insanları saymakla tabi ki bitiremeyiz.


Gelelim Türk Edebiyatına…Türk toplumunda tiyatronun ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi yoktu.Ancak o zamanın ozanlarının; yuğ,şölen adı verilen dinsel törenlerdeki gösterileri tiyatronun temellerine katkı sağlamıştı.Sonrasında ise Karagöz –Hacivat,Meddah,Orta Oyunu ve Köy Seyirlik Oyunu geleneksel tiyatroya yön vermişti.


Modern Türk Tiyatrosu ise Tanzimat Döneminde ilk defa kaleme alınan tiyatro eseri olarak ŞİNASİ’nin Şair Evlenmesi adlı oyunu ile yaşamımıza girmişti.O dönemde tiyatro; halkı eğitmek için bir araçtı.
Sonrasında ise Ahmet VEFİK Paşa’nın kendi adıyla tiyatro binası açıp,Dünya Edebiyatından çeviriler yapmasıyla Anadolu’da daha da ün kazanmıştı tiyatro…


Tiyatrolarda önce Batı’dan yapılan uyarlamalar, sonra yerli eserler oynanmıştı. Namık KEMAL, Recaizâde Mahmut EKREM, Abdülhak Hamit TARHAN, Ahmet Mithat Efendi önemli adımlar atmıştı.


1900’lü yıllarda Dar’ül Bedayi’nin kurulmasıyla beraber Afife JALE 1920 yılında sahne tozunu yutan ilk Türk kadın tiyatrocusu olmuştu.Ünlü şairler tarafından eserler kaleme alınmaya devam ederken 1927 yılında Dar’ül Bedayi’ nin başına geçen Muhsin ERTUĞRUL, bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini atmıştı.

Cumhuriyet Döneminde ise tiyatroya duyulan ilgi haliyle artmıştı.Devlet tiyatroları git gide büyüyordu.
Mustafa Kemal ATATÜRK ise o dönemde sanatın önemini  “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.” cümleleriyle vurgulamıştı…


Günümüzde tiyatro o zamanki kadar önem taşıyor mu taşımıyor mu tartışmaya açık bir konu.Değerini bilenler bakınız Müjdat GEZEN,Levent KIRCA,Haldun DORMEN,Civan CANOVA,Aziz NESİN,FERHAN ŞENSOY gibi birçok önemli isim, birçok önemli tiyatro metinlerini kaleme alıp hayatımıza yön vermeye devam etmektedir.

Ben ise tiyatro ile tanışalı yedi yıl oldu.Hayatımda iyi ki var dediğim,ve bazı zamanlarda hayatımda yeri geldiğinde bir sevgili,yeri geldiğinde bir aile ferdi ve yeri geldiğinde bir dost olmak bir yana beni hayata hazırlayan ayrı bir öğretmendi tiyatro.Yaşayamadığım hayatların ön provasıydı tiyatro.Bazen bana yaşamak istediğim hayatı,olmak istediğim karakteri verendi tiyatro.
Ve seyirci… Alkışlarıyla tiyatroyu yönlendiren, açık denizlerde ilerlemesini sağlayan bir rüzgardı…

Efendim ben öykü deniz, bu yazdiklarimda hayatımdan hiçbir zaman çikaramayacağim tiyatroya daİr fikirlerim... hafif öğretici hafif ise sanatsal bir yazı oldu…umarim sİzlere birşeyler katabilmişimdir.unutmadan; ne olursa olsun tiyatroyu birakmayin.İster izleyİn ister sahne tozu yutun.ama hayatınızzda hep tiyatro olmasi dileklerimle…
Öykü Deniz Çam - @tiyatro__delisi
  • Website Yorumları
  • Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder

Item Reviewed: Hayatıma Yön Veren "Şey" Rating: 5 Reviewed By: Unknown
Scroll to Top